İŞ KAZASI SONRASI İŞVERENİN HUKUKİ SORUMLULUĞU VE TAZMİNAT DAVALARI

1. İş Kazasının Hukuki Tanımı

İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesi uyarınca sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işin yürütümü sebebiyle veya işveren tarafından görevlendirildiği bir iş nedeniyle meydana gelen ve sigortalının bedensel ya da ruhsal bütünlüğünü olumsuz etkileyen olaydır.

İş kazasının varlığının kabulü için olayın iş yerinde veya işin yürütümü ile ilgili bir yerde meydana gelmiş olması, sigortalının kaza nedeniyle zarar görmesi ve olayın dışsal bir etkenden kaynaklanması gerekmektedir.


2. İşverenin Hukuki Sorumluluğu

İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nun 417. maddesi kapsamında işçilerin sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. İş kazasının meydana gelmesi halinde, işverenin kusur durumu incelenerek hukuki sorumluluğu belirlenir.

İşverenin sorumluluğu kusur esasına dayalı sorumluluk ve tehlike esasına dayalı objektif sorumluluk olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:

A. Kusur Esasına Dayalı Sorumluluk

İşveren, iş kazasının meydana gelmemesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. İşverenin şu ihmalleri tespit edilirse kusur esasına dayalı sorumluluk doğar:

  • İş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almamak,
  • Yetersiz ekipman veya koruyucu malzeme sağlamak,
  • İşçiyi tehlikeye açık bırakacak şekilde çalıştırmak,
  • Gerekli eğitimleri vermemek.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/10-2721 E., 2019/1032 K. sayılı kararına göre:

“İşverenin iş kazasını önlemeye yönelik gerekli tüm önlemleri almadığının ispatı halinde, iş kazasından doğan maddi ve manevi zararları tazmin etme yükümlülüğü doğar.”

B. Tehlike Esasına Dayalı Objektif Sorumluluk

İşveren, tehlikeli işlerde çalışan işçilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Ağır ve tehlikeli işlerde iş kazasının meydana gelmesi halinde, işverenin kusuru olmasa bile sorumluluk doğabilir.


3. İş Kazası Sonrası Açılabilecek Davalar

İş kazasına maruz kalan işçi veya mirasçıları, işverenin sorumluluğuna dayanarak tazminat ve ceza davaları açabilir.

A. Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

İş kazası sebebiyle işçi veya yakınları aşağıdaki tazminat taleplerinde bulunabilir:

  1. Maddi Tazminat
    • Geçici veya sürekli iş göremezlik tazminatı,
    • Tedavi giderleri ve bakım masrafları,
    • Kazanç kaybı tazminatı,
    • Destekten yoksun kalma tazminatı (ölüm halinde).
  2. Manevi Tazminat
    • İş kazası nedeniyle işçinin veya mirasçılarının manevi zarara uğraması halinde Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca manevi tazminat talep edilebilir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/3658 E., 2019/5146 K. sayılı kararında:

“İş kazası nedeniyle işçinin veya hak sahiplerinin duyduğu elem ve ızdırabın hafifletilmesi için uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.”

B. Ceza Davası

İşverenin kusur oranına bağlı olarak iş kazası sebebiyle Taksirle Yaralama (TCK m. 89) veya Taksirle Ölüme Sebebiyet Verme (TCK m. 85) suçlarından ceza davası açılabilir.


4. İş Kazası Bildirimi ve Hukuki Süreç

İş kazasının meydana gelmesinden sonra, işverenin 3 iş günü içinde SGK’ya bildirim yapma zorunluluğu bulunmaktadır. İş kazası bildirimi yapılmadığında işveren hakkında idari para cezası uygulanır.

İş kazası sonrası hukuki sürecin izlenmesi şu şekilde olmalıdır:

  1. İş kazasının resmi kayıtlara geçirilmesi,
  2. SGK ve Çalışma Bakanlığı’na bildirim yapılması,
  3. Kusur oranının tespit edilmesi (bilirkişi raporları ile),
  4. Maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi,
  5. İş Mahkemesi’nde dava açılması.

5. İş Kazası Tazminat Davalarında Zamanaşımı Süresi

İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süresi 10 yıl, ceza davası açılması halinde ise ceza davasının zamanaşımı süresi kadar uzayabilir.


Sonuç ve Hukuki Destek

İş kazasına uğrayan işçilerin hak kaybına uğramaması ve en yüksek tazminatı alabilmesi için hukuki destek alması büyük önem arz etmektedir. İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, işçinin maddi ve manevi tazminat hakkını kullanabilmesi için profesyonel bir avukat aracılığıyla hukuki süreci yürütmesi gerekmektedir.